Çöle Batan Ordular: Tarihin Gizemli Kayboluşları ve Saddam'ın Kayıp Birlikleri - Bir Retrospektif Analiz
# Çöle Batan Ordular: Tarihin Gizemli Kayboluşları ve Saddam'ın Kayıp Birlikleri - Bir Retrospektif Analiz
**Tarih: 14 Eylül 2025**
**Kategori: Tarih, Din ve Güncel Olaylar**
Tarihin tozlu sayfalarında, çöllerin kumları altında yatan gizemler her zaman insanlığın merakını uyandırmıştır. Kum fırtınaları, susuzluk ve doğanın acımasız gücü, büyük orduları yutmuş, arkalarında sadece efsaneler bırakmıştır. 2003 yılında, Irak Savaşı'nın en yoğun günlerinde yayınlanan bir makale, bu gizemli olayları Saddam Hüseyin'in rejimiyle bağdaştırarak dikkat çekmişti. Makale, Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed (S.A.V.)'in hadislerinde bahsedilen "çöle batan ordular"ı hatırlatıyor ve Saddam'ın elit birliklerinin gizemli kayboluşunu üçüncü bir batma olarak yorumluyordu. Bugün, 2025 yılında, bu konuya geriye dönük bir bakış atalım. Tarihsel olayları, dini referansları ve 2003 Irak Savaşı'nın gerçeklerini detaylıca inceleyerek, bu efsanelerin günümüzle bağlantısını araştıralım. Bu makale, orijinal belgeyi temel alarak genişletilmiş bir haber formatında hazırlanmıştır ve okuyuculara kapsamlı bir perspektif sunmayı amaçlamaktadır.
## Tarihin İlk Gizemli Ordusu: Abraha'nın Fil Ordusu ve İlahi Müdahale
Tarihin bilinen en eski "çöle batan" veya yok olan ordularından biri, Abraha'nın fil ordusudur. Bu olay, İslam tarihinin önemli bir parçasıdır ve Kur'an-ı Kerim'de Fil Suresi'nde detaylıca anlatılır. Abraha, 6. yüzyılın başlarında Aksum Krallığı'nın (bugünkü Etiyopya) bir generali olarak Yemen'i kontrol eden bir Habeşli liderdi. Abraha, Hristiyanlığı yaymak ve Arap Yarımadası'ndaki ekonomik üstünlüğü ele geçirmek amacıyla, San'a'da muhteşem bir kilise inşa ettirmişti. Ancak, Kâbe'nin çekim gücünü kıskanan Abraha, 570 yılında (Peygamber Efendimiz'in doğum yılı olarak bilinen Fil Yılı) dev bir orduyla Mekke'ye doğru yola çıktı.
Ordusu, filler, atlar ve on binlerce askerden oluşuyordu. Abraha'nın amacı, Kâbe'yi yıkmak ve Arapları kendi kilisesine yönlendirmekti. Ancak, Mekke'ye yaklaştıklarında ilahi bir müdahale gerçekleşti. Kur'an-ı Kerim'de belirtildiği üzere, Allah (C.C.) ebabil kuşlarını gönderdi. Bu kuşlar, ağızlarında ve pençelerinde taşıdıkları pişmiş çamurdan taşlarla orduyu bombaladı. Sonuçta, Abraha'nın ordusu tamamen yok oldu; filler ezildi, askerler hastalık ve yaralarla perişan halde dağıldı. Abraha kendisi de yaralı olarak Yemen'e döndü ve kısa süre sonra öldü.
Bu olay, sadece bir askeri yenilgi değil, aynı zamanda dini bir mucize olarak kabul edilir. Tarihçiler, Abraha'nın ordusunun yaklaşık 100.000 askerden oluştuğunu tahmin ediyor. Bazı kaynaklara göre, bu yok oluş çölde bir salgın veya doğal afetle ilişkilendirilebilir, ancak İslami kaynaklar bunu doğrudan Allah'ın müdahalesi olarak yorumlar. Fil Yılı, Peygamber Efendimiz'in doğumuyla özdeşleşmiş ve İslam'ın doğuşunun bir habercisi olarak görülmüştür. Günümüzde, bu hikaye çocuklara anlatılan masallarda ve dini eğitimlerde sıkça yer alır, örneğin "Fil Ordusu'nun Hikayesi" gibi videolarda detaylıca işlenir.
## İkinci Trajedi: Pers Kralı Kambises'in Kayıp Ordusu
Tarihin bir başka gizemli çöl kayboluşu, M.Ö. 524 yılında Pers İmparatoru II. Kambises'in ordusuna aittir. Herodot'un tarihsel kayıtlarına göre, Kambises Mısır'ı fethetmiş ve Siwa Vahası'ndaki Ammon Tapınağı'nı (Amun Kehanet Merkezi) yok etmek için 50.000 kişilik bir ordu göndermişti. Bu ordu, Nil Vadisi'nden batıya doğru çöle girdi ve bir daha haber alınamadı.
Herodot, olayı şöyle anlatır: Ordu, çölde şiddetli bir kum fırtınasına yakalandı ve kumlar altında gömüldü. Bu hikaye, yüzyıllar boyu efsane olarak kaldı, ta ki modern arkeoloji介入 edene kadar. 2009 yılında, İtalyan kardeşler Angelo ve Alfredo Castiglioni, Mısır çölünde kemikler, silahlar ve mücevherler bulduklarını ilan ettiler. Bu buluntular, Pers askerlerine ait olabilirdi ve Kambises'in kayıp ordusunun kalıntıları olarak yorumlandı. 2014'te ise Hollandalı tarihçi Olaf Kaper, ordunun aslında bir savaşta yenilgiye uğradığını ve çölde kaybolmadığını öne süren bir teori sundu. Kaper'e göre, ordu Siwa'ya ulaşamadan Mısır kuvvetleri tarafından pusuya düşürüldü.
Bu olay, çölün tehlikelerini simgeliyor. 50.000 askerin birden ortadan kaybolması, kum fırtınalarının gücü hakkında fikir veriyor. Günümüzde, bu hikaye romanlara ve belgesellere konu oluyor, örneğin Paul Sussman'ın "The Lost Army of Cambyses" kitabı gibi. Arkeologlar hala çölde arama yapıyor ve 1933'te İngiliz subay Orde Wingate'in başarısız girişiminden beri bu gizem çözülmeyi bekliyor.
## Peygamber Efendimiz'in Hadislerinde Çöle Batan Ordular
Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed (S.A.V.), hadislerinde çöle batan ordulardan bahsetmiştir. En bilinen hadislerden biri şöyledir: "Bir ordu Kâbe'ye saldırmak üzere yola çıkacak; bir çöle geldiklerinde baştan sona bütün ordu yere batacaktır." Bu hadis, Riyazüs Salihin ve diğer hadis kitaplarında yer alır ve genellikle kıyamet alametlerinden biri olarak yorumlanır.
Bazı yorumlara göre, bu hadis Abraha'nın ordusunu veya Kambises'in kayboluşunu işaret etmez, çünkü onlar geçmiş olaylardır. Aksine, gelecekte Mehdi'nin çıkışıyla bağlantılı bir alamettir. Harun Yahya gibi yazarlar, bu hadisi 2003 Irak Savaşı'yla ilişkilendirerek, çölde gömülen savaş uçaklarını örnek gösterir. Hadisin detayları, ordunun başı ve sonu batarken ortadakilerin de kurtulamayacağını vurgular, bu da çölün ani felaketlerini çağrıştırır. İslam alimleri, bu hadisleri itaat ve ilahi adaletin hatırlatıcısı olarak görür.
## 2003 Irak Savaşı: Saddam'ın Kayıp Cumhuriyet Muhafızları
2003 yılı, ABD öncülüğündeki koalisyon güçlerinin Irak'ı işgal ettiği dönemdi. Saddam Hüseyin'in rejimi, kitle imha silahları iddialarıyla hedef alınmıştı. Savaş sırasında, Saddam'ın elit birliği olan Cumhuriyet Muhafızları (Republican Guard) gizemli bir şekilde "kayboldu". Nisan 2003'te, Bağdat'a yaklaşan ABD kuvvetleri, Medina Tümeni gibi 10.000 kişilik birliklerle büyük bir çarpışma bekliyordu, ancak bu birlikler adeta buharlaştı.
Dönemin haberleri, "Republican Guard'ın gizemi"nden bahsediyordu. Bazı askerler sivil kıyafetlere bürünerek kaçmış, bazıları teslim olmuş veya direnişe geçmişti. Saddam'ın oğulları Uday ve Kusay, Temmuz 2003'te bir baskında öldürüldü. Orijinal makale, bu kayboluşu çöle batma olarak yorumluyordu: "Saddam cuntası kayıp", "Muhafızları ne oldu?" diye soruyordu. Hadislerle bağlantı kurarak, üçüncü batmanın gerçekleşebileceğini öne sürüyordu.
Savaşın genel bağlamında, Irak Ordusu büyük ölçüde dağıldı. Fedayeen Saddam gibi milisler direniş gösterdi, ancak düzenli ordu eridi. Saddam'ın vahşeti, toplu mezarlar ve işkencelerle belgelenmişti.
## Sonrası: Saddam'ın Yakalanması ve Mirası
Saddam Hüseyin, 13 Aralık 2003'te Ad-Dawr kasabasında bir yeraltı sığınağında yakalandı. 2006'da idam edildi. Rejimin düşüşü, Irak'ta kaos yarattı; eski muhafızlar isyancı gruplara katıldı. Bugün, Izzat İbrahim el-Duri gibi figürler hala kaçak.
## Günümüz Yorumları ve Alınacak Dersler
2025'te, bu olaylar doğal afetler, stratejik hatalar veya dini mucizeler olarak yorumlanıyor. Bilim, kum fırtınalarını iklim değişikliğiyle bağdaştırıyor. Dini açıdan, hadisler uyarı niteliğinde. Tarih, güçlü orduların bile doğa karşısında kırılganlığını gösteriyor.
Bu retrospektif, orijinal belgeyi temel alarak genişletildi. Tarih, bize alçakgönüllülüğü öğretir: Çöller, sırlarını saklamaya devam eder.